Tarihçi Adıgüzel, soykırım yalanını anlattı
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Anadolu Lisesi (AYAL) Tarih Kulübü öğretmen ve öğrencileri tarafından düzenlenen 'Asılsız Ermeni Soykırım Yalanını Belgeleriyle Çürütüyoruz' adlı konferansa konuşmacı olan Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel, bu kez de 'Tarih Üzerine Bir Söyleyişi' adlı etkinliğe konuk oldu.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Anadolu Lisesi (AYAL) Tarih Kulübü öğretmen ve öğrencileri tarafından düzenlenen 'Asılsız Ermeni Soykırım Yalanını Belgeleriyle Çürütüyoruz' adlı konferansa konuşmacı olan Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel, bu kez de 'Tarih Üzerine Bir Söyleyişi' adlı etkinliğe konuk oldu.
Okulun kütüphanesinde tarih kulübü üyesi ve tarih meraklısı öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen söyleşi, Tarih Kulübü Başkanı Sudenur Sümbül'ün, Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel'e hitaben yaptığı 'Hoş geldiniz' konuşmasının ardından yine Tarih Kulübü Denetleme Kurulu Üyesi Öğrencisi Kaan Kara, Hüseyin Adıgüzel'in özgeçmişini katılımcılara takdim etmesiyle başladı.
Söyleşide, konuşan Hüseyin Adıgüzel, 'Tarihimizi anlatmak bir mecburiyet, tarihimizi anlamak ise bir zorunluluktur' ifadelerini kullanarak şu açıklamalarda bulundu;
'Elbette, kendi tarihçilerimiz eliyle, kendi kaynaklarımızı araştırarak, kendimizin bulduğu bulgulara dayanarak, ama tarafsız bir şekilde. Yabancılara itimat edilerek, onların referansıyla yazılacak bir tarih gerçekleri asla yansıtmayacaktır. Bir ülkenin en büyük hazinesi gençlerdir. Bu ülkenin nefesi siz gençlersiniz. 15 yıldır emekliyim ve okullardan uzağım. Şuanda sizlerle ciğerlerime taze nefes çekebiliyorum, nefesimin sizlerle birlikte açıldığını hissediyorum'
Gençlere ve öğrencilere seslenen Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel, 'Tarih bana, Türk dünyasını yakından tanımak ve ona hizmet etmem için bir imkn sundu. Hep atalarımın yaşadığı ve ikinci anayurdumuz olan Orta Asya'yı görmek isterdim. Bu amacımı devletimizin sayesinde, Tanrı'nın inayetiyle gerçekleştirdim, bunun için müteşekkirim. Türkistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve diğer Türk yurtları, Batı Trakya, Kıbrıs, Macaristan... Yani Türk'ün ayak bastığı bu yerleri görmek ve buralarda inceleme yapmak, dostlar edinmek en büyük kıvancım oldu' dedi.
Gezip gördüklerini, araştırıp bulduklarını Türk Milleti ile paylaşmak istediğini kaydeden Hüseyin Adıgüzel, 'Çeşitli yayım kuruluşlarından onlarca eserim çıktı. Her esrimi Türk milletini düşünerek, ona hizmet etmek amacıyla yazdım. Milletime ihanet edenlerden olmadım. Bu nedenle attığım her taş onlarca kurbağayı ürküttü. Yaşadığım onca zorluk, onca engellemelere karşı inandığım yolda yürümeye devam ettim ve son nefesime kadar da bu yolda yürüyeceğim. Bu yolda; Ermeni diasporası- KGB-CIA ve FETO zaman zaman önüme taş koydu, tehdit etti. Hala çeşitli engellemelerle karşılaşmaktayım. Pişman mıyım? Asla pişman değilim' diye konuştu.
Söyleyişi soru- cevap yöntemiyle 2 saat 15 dakika sürdü.
Okulun kütüphanesinde tarih kulübü üyesi ve tarih meraklısı öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen söyleşi, Tarih Kulübü Başkanı Sudenur Sümbül'ün, Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel'e hitaben yaptığı 'Hoş geldiniz' konuşmasının ardından yine Tarih Kulübü Denetleme Kurulu Üyesi Öğrencisi Kaan Kara, Hüseyin Adıgüzel'in özgeçmişini katılımcılara takdim etmesiyle başladı.
Söyleşide, konuşan Hüseyin Adıgüzel, 'Tarihimizi anlatmak bir mecburiyet, tarihimizi anlamak ise bir zorunluluktur' ifadelerini kullanarak şu açıklamalarda bulundu;
'Elbette, kendi tarihçilerimiz eliyle, kendi kaynaklarımızı araştırarak, kendimizin bulduğu bulgulara dayanarak, ama tarafsız bir şekilde. Yabancılara itimat edilerek, onların referansıyla yazılacak bir tarih gerçekleri asla yansıtmayacaktır. Bir ülkenin en büyük hazinesi gençlerdir. Bu ülkenin nefesi siz gençlersiniz. 15 yıldır emekliyim ve okullardan uzağım. Şuanda sizlerle ciğerlerime taze nefes çekebiliyorum, nefesimin sizlerle birlikte açıldığını hissediyorum'
Gençlere ve öğrencilere seslenen Edebiyatçı ve Tarihçi Yazar Hüseyin Adıgüzel, 'Tarih bana, Türk dünyasını yakından tanımak ve ona hizmet etmem için bir imkn sundu. Hep atalarımın yaşadığı ve ikinci anayurdumuz olan Orta Asya'yı görmek isterdim. Bu amacımı devletimizin sayesinde, Tanrı'nın inayetiyle gerçekleştirdim, bunun için müteşekkirim. Türkistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve diğer Türk yurtları, Batı Trakya, Kıbrıs, Macaristan... Yani Türk'ün ayak bastığı bu yerleri görmek ve buralarda inceleme yapmak, dostlar edinmek en büyük kıvancım oldu' dedi.
Gezip gördüklerini, araştırıp bulduklarını Türk Milleti ile paylaşmak istediğini kaydeden Hüseyin Adıgüzel, 'Çeşitli yayım kuruluşlarından onlarca eserim çıktı. Her esrimi Türk milletini düşünerek, ona hizmet etmek amacıyla yazdım. Milletime ihanet edenlerden olmadım. Bu nedenle attığım her taş onlarca kurbağayı ürküttü. Yaşadığım onca zorluk, onca engellemelere karşı inandığım yolda yürümeye devam ettim ve son nefesime kadar da bu yolda yürüyeceğim. Bu yolda; Ermeni diasporası- KGB-CIA ve FETO zaman zaman önüme taş koydu, tehdit etti. Hala çeşitli engellemelerle karşılaşmaktayım. Pişman mıyım? Asla pişman değilim' diye konuştu.
Söyleyişi soru- cevap yöntemiyle 2 saat 15 dakika sürdü.